Türkiye’deki Önemli Arşivler
1- Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi:
Arşiv, Osmanlı tarihi araştırmaları bakımından dünyanın en zengin arşivi olma özelliği taşımaktadır. “Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi” yalnız Türkiye’nin değil, Osmanlı İmparatorluğunun sona ermesinden sonra kurulan 20’den fazla devletin de ana arşivi durumundadır. Osmanlı Devletinin kuruluşundan 1922 yılına kadar olan dönemi kapsamaktadır. Sayısı 95 milyonu bulan Osmanlıca belgeye sahip olan arşiv, İstanbul-Cağaloğlu’nda bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivindeki arşiv malzemesi Osmanlı İmparatorluğunun merkez teşkilatı, kuruluşları olan Divan-ı hümayun, bab-ı asafi ve bab-ı defteri ve bu ana kuruluşlara bağlı olan kalem ve dairelere ait olan defter ve evrakı içine almaktadır. Topkapı Sarayı Arşivinin devamı niteliğinde bulunan 2. Abdülhamid’in Yıldız Sarayı Arşivi de, Osmanlı Arşivinin bir bölümünü meydana getirmektedir. Ayrıca Sultan Abdülaziz ve Beşinci Murad devirlerine ait malzeme de bulunmaktadır. İmparatorluğun sona ermesi üzerine resmi dairelerin evrakı da buraya intikal etmiştir.
2- Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi:
Yapımı 1478 yılında tamamlanan Topkapı Sarayı, Sultan Abdülmecid döneminde Dolmabahçe’nin kullanılmaya başlanmasına kadar Osmanlı Devletinin ana sarayı olmuştur. 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti için son derece önemli idare, eğitim ve kültür merkezi olan Saray, Osmanlı’da birçok evrakın üretildiği ve günümüze intikal ettiği en önemli merkezlerin de başında gelmektedir.
Bu arşivde, en eskisi Orhan Gazi zamanına kadar giden 200 binden fazla belge vardır. Bu belgeler 2000’li yılların başında dijitalleştirilmiş, 2010 yılından itibaren de belgelerin özeti çıkarılmaya başlanmıştır.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında 2017 yılında yapılan protokol kapsamında, Topkapı Sarayı’nda bulunan 200 binin üzerinde evrak ve on binlerce defter Kağıthane’deki Osmanlı Arşivi Külliyesi’ne taşınmıştır.
3- Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi:
Osmanlı Devleti, hudutları içerisinde kalan tüm bölgelerde arazi, nüfus, yetiştirilen hayvan ve ürünlerin miktar ve çeşitleri ile gelirleri kayıt altına almıştır. “Tapu Tahrir Defteri” adı verilen askeri, mali ve idari konuları kapsayan bu defterlerin en eskileri 15. yüzyıla aittir.
1839 tarihli Tanzimat Fermanının da etkisi ile 21 Mayıs 1847 tarihli Tüzük çıkarılmış ve taşınmazlar günümüz mantığı ile kayıt altına alınmaya başlanmıştır. Bu tarih Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün kuruluş tarihi olarak kabul edilmiş ve bu işlemlerin yürütülmesi için de “Defterhane-i Amire Kalemi” yetkili kılınmıştır. Daha sonra 1858 tarihli 132 maddeden oluşan “Arazi Kanunnamesi” çıkarılarak mülkiyet düzeni daha sağlam temellere oturtulmuştur.
1909 yılı Ağustos ayından itibaren mal sahiplerine verilen tuğralı tapu senetlerinin Defterhanece doldurularak mahalline gönderilme işlemine son verilmiş ve bu yetki mahalli tapu idarelerine bırakılmıştır.
Değişik isimler altında faaliyetini sürdüren teşkilat, Cumhuriyetin kurulmasından sonra 1924 yılında “Tapu Umum Müdürlüğü” adını almış ve 1925 yılında bu teşkilat bünyesine kadastro birimi ilave edilmiştir.
Ankara’da bulunan bu arşivde 16. yüzyılın son tapu tahrir defterleri ile 1848’den sonraki tapu kayıtları muhafaza edilmektedir.
4- Şer’iyye Sicilleri Arşivi (Kadı Sicilleri Arşivi):
Kadı sicilleri, Osmanlı Devleti’nin en önemli hukukî belgeleri olarak kabul edilir. Kadı sicillerinde sadece mahkemeye intikal etmiş hukukî ihtilâfların kayıtları bulunmaz. Vakıf senetleri, belediyecilikle ilgili belgeler ve düzenlemeler, pazarlarda satılan ürünlerin fiyatları; esnaf, zanaatkâr ve ticaret erbabına yönelik belgeler; miras taksimleri, vasiyetler, evlenme ve boşanmalar gibi medenî hukuka dair kayıtlar; vakıflara ve/veya kamuya ait binaların imar ve tamirine ilişkin merkezden gelen hüküm ve fermanların suretleri de yer almaktadır. Bu veriler, Osmanlı Devleti’nin kültürel hayatının en ince ayrıntılarına nüfuz etme imkânı vermektedir.
Şer’i mahkemelerin verdiği dava ve karar defterleriyle, merkezden verilen emirlere ait vesikaları muhafaza etmektedir. 1941’de Adalet Bakanlığı tarafından Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir. Ankara’daki Milli Kütüphanede muhafaza edilmektedir. Bunların Şer’iyye Sicilleri adıyla katalogları yayınlanmıştır. Ankara’daki şer’iyye sicillerinden başka İstanbul Müftülüğü Şer’iyye Sicilleri Arşivinde de bir kısım şer’iyye sicilleri muhafaza edilmektedir.
5- TBMM Arşivi:
TBMM Arşivi 26 Nisan 1920’de kuruldu. 1927’den sonra görevini Evrak Müdürlüğü olarak devam ettirdi. 1950’de ismi Zat ve Kayıt İşleri Müdürlüğü, 1983’te Genel Evrak ve Arşiv Müdürlüğü olarak değiştirildi. 18 Aralık 2011 tarihinden itibaren de Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı adı altında hizmet vermektedir.
Arşiv bölümü Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan evrakı dahil olmak üzere TBMM’de üretilen belgeleri kullanıcılara sunmaktadır. TBMM’nin birinci döneminden 24. döneminin başına kadar oluşmuş olan yasama, denetim ve yönetsel belgelerin sayfa toplamının yaklaşık 25 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.
TBMM Kütüphanesi de dünya çapında sayılı kütüphanelerden biri olma özelliği taşımaktadır.
6- Türk Kızılay Arşivi:
Kızılay arşivindeki belgeler, 1868 yılı Mecruhin ve Marda-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyetinden Türk Kızılayına kadar uzanan dönemi kapsamaktadır.
Türk-Yunan Savaşı, Trablusgarp, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na dair çok sayıda belge Türk ve dünya tarihine ışık tutacak niteliktedir. Ülkemizin yardımlaşma kültürü, bireylerin sosyal yaşama katılımı, dili, uluslararası ilişkileri, sağlık alanındaki gelişmeler, afetlerin seyri, kadın ve gençlik çalışmaları gibi birçok konu da bu arşivden takip edilebilir.
Kızılay, Eskişehir’de muhafaza ettiği belgelerini 1928 yılında Ankara’daki Kızılay Genel Merkez binasına nakletmiş ancak daha geniş yere ihtiyaç duyulması sebebi ile 1941 yılında Kızılay Etimesgut yerleşkesindeki ambarlarından biri arşiv haline dönüştürülmüştür.
Kızılay arşivinde 1868’den Harf İnkılabına kadar olan döneme ait, çoğunluğu Osmanlıca olan Fransızca, İngilizce, Rusça vd. dillerde yaklaşık 1600 kutu belge, 550 adet defter ile Balkan ve Dünya Savaşları’ndaki Türk ve yabancı esirlere ait yaklaşık 308.645 adet esir kartı bulunmaktadır.
7- Genelkurmay ATASE Arşivi:
Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) ve Denetleme Başkanlığı Arşivi, Türk askeri tarihi ile ilgili zengin kaynak içeriğiyle I. Dünya Savaşı araştırmaları açısından en önemli arşivlerdendir. Arşivdeki koleksiyonlar istihbarat, muharebe, harekat ve lojistik destek konularında yaklaşık 10 milyon belgeden oluşmaktadır.
Birinci Dünya Harbi Koleksiyonu 20 Mart 1913 ile 5 Nisan 1923 tarihleri arasındaki olayları kapsayan toplam 3.671.470 adet belgeden oluşmaktadır. Burada müteferrik konularda emir ve yazışmalar bulunmakta ve raporlar şu konuları kapsamaktadır: personel işlemleri, sağlık, ikmal, iaşe, iskan ve idarî işler, seferberlik, harp cerideleri, kıta intikalleri, çeşitli kara ve deniz harekatları. Katalogda ayrıca askerî ve siyasî olaylarla ilgili yerli ve yabancı basın haberleri ile personel ve sağlık işlerine dair yazışmalar bulunmaktadır.
Paylaştığınız bilgiler için teşekkürler.